24.11.2005 19:56:44
sana mektuptan bir pasaj
’’Hiçbir ebediyet yüklü mısra Dökülmez gün ışığında…’’
ne zamanki parmak uçlarım gün ağrısında bir kaleme sarılacak olsa, kalem seni dökmez satırlara. bir buhran demi yaşar o an gün ışığı.
biliyor musun en ağır dizeler ve mektuplara vuran duygu acımasızlıkları hep bu gece demi dökülmüştür sana ve sana yazılan bunca mektuptan pasajlara.
odamda sana dair bu duygu bombardımanından bu gece de sağ çıkar mıyım? bunu bilemiyorum. aslında kaleme her sarılışım sana yazılacak bir intihar mektubu gibi başlar sonra sana vurgun dizelere dönüşüverir. dizeler mısralara dökülür ve yaşam buluverir bu beyaz topraklarda.
Bir ince saz ezgisinde yazmaya başlarım seni her notadan çıkan sesin kıblesi sen
meğer ne de güzelmiş sen olmadan seni yazabilmek. bir dizeler çayırında “isa” niyetinde çoban olmak. yani sen olmadan seni oldurmak.
mektubum daldan dala atlıyor sanırım anladın bir intihar ve bir senli duruş çiziyor kurşundan kalemim. kurşun soğukluğunda mısralar diziliyor önümde. havaya kalkan bir el ölüm emrini bekliyor sanki. bir manga asker önünde infazı bekleyen mahkûm misali son isteğimi yazıyor gibiyim. garip, mahkûmiyetimin sebebi sen ve infazımın emirberi yine sen.
epey oldu seni ve sigarayı bırakalı. biriniz bana zarar, bir diğeriniz ise acı veriyordu. hanginiz daha kötüydü halen çözebilmiş değilim. çözümsüzlüğün sonu ikinizi de kendimden söküp atmaktan geçti.
bu son kâğıdım. bu gece seni yazmayı düşünmüyordum doğrusu. odam sana mektuplardan pasajlarla dolu, çoğu duvar kâğıdı niyetine. yarısı el yazısı, bir diğer yarısı o bozuk daktilo tuşlarının azizliğine uğramışcasıyla asılı duruyor duvarlarda. çoğu sana gönderilen pasajların bir kopyası. acaba diyorum bu kopyalar misali, seni çoğaltmak mümkün olsaydı, acılarım da çoğalır mıydı? veyahut seni iki kişilik sevme şansım olsaydı acılarım azalabilir miydi?
bu arada son olarak sana ne zaman sevgili hitabıyla mektup pasajı yazdığımı hatırlamıyorum. çok oldu ayrılığımız. yokluğun saat kadranlarından takvim sayfalarına vuralı epey bir zaman oldu anlaşılan.
evden pek çıkmıyorum sen gideli. pek de uğrayanım daha doğrusu hiç de uğrayanım kalmadı. inzivaya çekilmiş bir aziz misali ibadetim kağıttan bir dünyaya. bu dünyada sadece sen varsın. tanrı sanki yeryüzünü silip yeniden yaratmış ve ikimiz kalmışız ve bu ikimizden biri yani sen çekip gitmişsin de koca dünya bana kalmış gibi. ha bir de postacımızı unutmayalım. sana yolladığım her acı mektubu aynı acıyla getiren haberciyi.
dün yeni bir kitaba başladım. başladım derken aslında seni aramak için savaşa durdum yazıların dünyasında. “savaş ve savaş”ı okuyorum. gülme ne olur. kitabın ismi bu değil, biliyorum. ama kitap sadece savaşı anlatıyor. barış kısmına gelmeden biliyorum ki yaşam yeniden yenilenecek bensiz bir barış kitaptan öteye gidemeyecek.
dedimya bu gece seni yazma gayem yoktu. doğrusu hiçbir zaman da olmadı. ama masanın üzerinde duran beyaz bir sayfa ve yanı başında yatan kalem ikimizi anımsatır her zaman. güldün. evet öyle. ve halen gülüyorsun. hangimiz kağıt, hangimiz kalem? veya hangi zamanlar hangimiz kalem, hangimiz kağıt? cevabını bulmak zor olmadı. önce sen gidiverdin. tükendin. ben halen kalıyorum.
şimdi yanımda olsan, yıllar önce o anlamsız ölümün olmasa, halen o kâğıt ve kalem gibi dizeleri dökebilirdik hayatın anlamsızlığına.
her gece sana mektuptan bir pasaj yazıyorum. sana ulaşmayacağını bile bile. ve her günün ilk ışığıyla bu pasajı sana yolluyorum. bana geri döneceğini bile bile.
evet, sen gideli bugün tam on bir yıl oluyor. bunca zamandır seni döküyorum yüreğimdeki pasajlara. her satır bir yangın yeri, her pasaj yaşadığım şehirdeki bir salgın hastalık. ve ne gariptir ki ne bu yangında ne de bu salgında düşemiyorum.
Tarhan ŞİMŞEK 2005/Hakkari
Ekleyen/Kaynak: TARHAN ŞİMŞEK
Bu bölüme Siir ekleyebilirsiniz. Siir eklemek için
tıklayın
Yazan: Tarhan ŞİMŞEK 2.02.2006 23:02:21 Hepiniz Sağolun Arkadaşlar Sevgili dostlar şiire yaptığınız eleştiriye çok teşekkür ederim. Dediğiniz gibi şiir yürek işi yürek ne derece safi olursa o derece yetkin şiirler çıkacaktır. Sadakat ise sadece şiirlerde kaldı. Hepinize saygı ve hürmetlerimi sunarım...
Yazan: hewal_ 1.01.2006 15:10:10 sadakat diye buna derim aslında söyleyecek söz bulamıyorum.tek kelimeyle harika. Gerçekte bu şiirde anlattığınız gibi bir sevgi ve sadaket varmı? Dilerim bunun cevabı evettir. saygılar
Yazan: Penaber 18.12.2005 05:50:14 TEBRIKLER TARHAN BEY Siir yurek isidir bence...Gercekten cok guzel yazmissiniz....Kaleminiz keskin olsun....
Yazan: şermin 30.11.2005 01:00:25 başarılar yine döktürüyorsunuz ortalığı tebrikler hocam devamını dilerim ben okulun bir öğrencisiyim
Yazan: SEVDA 29.11.2005 21:31:51 ORJİNALLİK Değerli hocam çok güzel bir şiir. Yüreğinize sağlık diyorum. Kendinize özgü bir tarzınız var. Devamını bekliyorum...
Yazan: behranus 25.11.2005 12:07:08
hocam gerçekten çok güzel bir şiir tebrik ederim bu içtenliği yansıtabilmek sayfalara belkide sadece bize ait dizeler kurabilmek çok zor lütfen bizi mahrum etmeyin bu yazılardan başarılar
|