11.02.2006 18:10:57
Tabuta Çalınmış Ölümün Rengi Sana dair Yazılmaması malum olan En harikulade cümleler peşindeyim. Bahtiyarlığım otuz üç! Devreylediğim zaman dedemde kalma. Dedeme inat en ürperten sevdalar izdüşümündeyim.
Mey icat olalı Bu gece bendeki kadar Bu denli azap görmedi. Bir yandan sen, Bir yandan devreylediğim ihtiyarlığım, Bir diğer yandan En Kıraç iklimlerde Yetişen sevdamız. Ve tüm bunları içime döken Mey kadehleri.
Aynı iklimlerin Farklı iki yağmuru misaliyiz. Birimiz hazanı Bir diğerimiz baharı müjdeler Müjdeler, sevdaya gebe Ama İntihara doğurganlık taşır.
Bugün, Bu gece, Bu saat, Şu an, Sesine değmek için Bütün sessizliklerden geçtim. En umulmaz işaretlerde aradım sesini. Çözülmedik hiçbir şifre, Bilinmedik hiçbir giz bırakmadım. Nafile!
Dışarıda adam boyu kar Bastığım her yer Katran karasına çalmakta bizi. Bu beyazlıklarda Kara gölgemle Aradım izini. Nafile! Geçit vermiyor Devreylemişlik dağları.
Mesafeler aratır sevdayı. Garip aranmadım. Çalmıyor artık telefonum. Sesler sessizliğe büründü. İşaretler yokluğunun habercisi. Nerdesin!
Senden gelen Gaipten sesler de kesiliverdi. Bir düş karabasanı gibi Giriverdin dünyama. Benden başka herkesin Mutluluğa kürek çektiği Bir dünyaya…
Evet, rüya erken sonlandı. Her şey bir ilkle nihayete erdi. Her şey bir defaya mahsusu yaşandı. Değen elin, Sarılan kolların, Tenime düşen kokun, Bedenime girmek istercesine, Göğsüne sığmayan kalbin…
Sanki büyük bir talana uğradı sevdamız. Sevmeye, Tatmaya, Anlamaya, Vakit bulmadan gömüldük sayfalara. Tabuta sarılı bayrak misali bir kitap, Her satırda bir mutsuzluk, Benli taraflar karaya vurgun, Senden taraflar maviye aşina.
Kırmızı bir tabuta düşmüş İki bedenden ibaret bir sevda… Aynı karanlığın aydınsızlıkları… Bir tutam ışığa hasretlik… Ve kara toprağa çalınmış Kızıl bir tabut dinginliği.
Ve Ölümün rengi Renk cümbüşü
Tarhan ŞİMŞEK / 2006 HAKKARİ
Ekleyen/Kaynak: Tarhan ŞİMŞEK
Bu bölüme Siir ekleyebilirsiniz. Siir eklemek için
tıklayın
Henüz yorum eklenmemiş
|